#eigengrauröportajlar
Araştırmacı ve sanatçı Cevdet Mehmet Kösemen ile sanat yolculuğu üzerine konuştuk.
Bize kendini nasıl tanımladığından ve sanat yolculuğuna nasıl başladığından bahsedebilir misin?

Biyoloji, evrim, dinozorlar ve sürüngenler dünyasına girişin nasıl oldu? Yani o merakın nasıl başladı?

Sembolizm ve sürrealizm gibi eğilimlerin, mitlerin ve hikayelerin güncel dünyada nasıl bir yeri var sana göre?
Sembolizm, sürrealizm gibi gerçek dışı ama gerçeğe temelli tasvir şekilleri günümüzde bence çok önemli. Çünkü zaten fotoğraf sayesinde resmin gerçekçi olma misyonu bir alt kademeye alınmış durumda. Ama insan kendi içindeki merak unsurlarını kaşımak isterse gerçeküstü resim ya da sembolik resim günümüzde çok etkili. Hatta bence resim sanatının söyleyebileceği en önemli şeylerden birini söylemiş oluyor.
“Gerçeküstü resmin iyi olması için yapan kişinin durmak bilmez bir sapkınlık ve bir merak sonucu üretmesi lazım.”
Sembollerin zorlanmaması lazım. Zorlanan sembol pek işe yaramıyor bence. Zaten bir mesaj vermek zorunda değilsin. Çünkü günün sonunda iyi bir sanatçı yaptığı eserlerin tümüyle değerlendiriliyor. Sembollerin ne olabilecekleri o zaman görülüyor. Ama yaparken bunu çözemiyoruz.
Geçmiş, günümüz ve gelecek arasında nasıl bir bağ kuruyorsun. Hayata ve zamana dair düşüncelerin neler?
“Ben kişisel olarak zamanın zaten olup bittiğini düşünüyorum. Biz sadece tek yönden görüyoruz.”
O da iyi bir şey bence. Çünkü yaptığımız şeyler hiçbir zaman unutulmuyor. Bu benim dünyaya karşı kişisel ve biraz da mistik bakma şeklim. Geçmiş, gelecek ve günümüz insanın kişisel olarak tefekkür etmesi gereken şeyler. Dürüst olarak bakılması gereken şeyler.
Daha fazlası için;